BİR DANIŞAN ÖYKÜSÜ

BİR DANIŞAN ÖYKÜSÜ

Bana seansa gelen herkesten geri bildirim isterim. Bazı kişiler sevinerek hemen yazar ve isimleri ile yayınlamama izin verir,

bazı kişiler ise (izinleri olmadan isimlerini yayınlamayacağımı söylememe rağmen) yazmak istemez; hikayelerinden tanıdıklarının kim olduklarını anlayacağı endişesi taşırlar, ben de onların özeline saygı duyarım.

Seanslarımda konuşulan her şey orada kalır. Bazen (tabii ki isim vermeden) o kişilerin hikayelerini anlatırım ki benzer şeyleri yaşayanlar yaşadıklarının nedenlerini araştırmaya girişsin, bu yönde bir arınma yaşamaya niyetlensin.
 
Her zaman dediğim gibi, birbirimizi şifalandırmak için buradayız.
 
Danışanım 50'li yaşlarında, bir çocuk annesi evli bir kadın. Çocuğu doğduğu günden beri ya çocuğuma bir şey olursa, ya çocuğum ölürse korkusu ile yaşamış. Bana “Yıllardır bu korku ile yaşıyorum. Artık korkudan da, kendimden de sıkıldım ve yoruldum, ne olur beni bu durumdan kurtarın!” diyerek geldi.
 
Birçok kadın yeni doğum yaptığında “Ya bebeğime bir şey olursa!” korkusunu yaşar. Ya uyurken kusar da kusmuğunda boğulursa, ya tükürüğü boğazına kaçarsa, ya çarşafın köşesi kıvrılıp ağzını burnunu kapatır ve nefes alamazsa, dolabın üzerinden bir şey o uyurken üzerine düşerse gibi kötü senaryolar annenin aklında gezinir durur.
 
Yeni doğmuş yavru, o minicik haliyle çok küçük ve çaresiz görünür. Ancak birkaç ay geçip bebek serpilince, anne de anneliğe alışınca bu korkular uçar gider.
 
Ama danışanımın korkuları sonradan depreşmiş; çocuğunun yürümeyi öğrenirken düşüp kalkmaları, çocukluk çağlarında geçirdiği sıradan ateşli hastalıklar, hepsi kabusa dönüşmüştü. Çocuğun başından büyük bir kaza ya da çok önemli bir hastalık geçmediği halde, o büyütülmeyecek şeyleri zihninde büyütüp durmuş, çocuğunun en ufacık yaralanmasında bile ömründen ömür gitmişti.
 
“Oğlum askerliğini de yaptı ancak terhis olup gelene kadar nasıl yaşadım bilmiyorum; sanki nefesimi tutup ayların geçmesini bekledim. Bu süre benim için tam bir kabustu.” diyordu.
 
Bu korku yıllar içinde onu o kadar yormuş ki sonunda panik atak belirtileri baş göstermiş; psikiyatra başvurmuş ve sakinleştirici ilaç kullanmaya başlamış. İlacı iki yıl kadar kullanmış ama bıraktığında korkularının geri geldiğini fark edince, ömür boyu ilaç kullanmak istemediğine karar verip alternatif bir çözüm aramaya başlamış.
 
“O gayet iyi; işe girdi, hatta yurt dışına iş seyahatlerine gidip geliyor. Her seyahatinde uçağın sağ sağlim indiğini bilmek istiyorum; hemen bana mesaj atmasını tembihliyorum. O da beni böyle kabullendi; içim rahat etsin diye haber veriyor yavrum.” dedi.
  
“Oturduğumuz sitenin havuzu var. Oğlum o gün havuza girecekse, yüzerken boğulur diye evden çıkmıyorum; onu izliyorum. Arkadaşlarım benimle dalga geçiyorlar artık.” dedi.
  
Seansa başladık. Çocuğuma bir şey olursa korkusuna çalışırken, tamamen unutmuş olduğu bir olay bilinçaltının derinliklerinden su yüzüne çıktı:
 
Danışanım çocuğunu doğurduğu gece, yan odada olan bir kadının bebeği ölü doğmuştu. O kadının 'bebeğimi istiyorum' çığlıkları bütün gece hastaneyi inletmiş, bu acı ve üzüntü danışanımın bilinçaltına 'benim de çocuğum ölecek' korkusunu işlemişti.
 
Sonra bu olayı tamamen unuttuğu halde, en ufak bir olayda çocuğum ölecek korkusu içinde tetiklenip durmuştu.
 
O geceyi hatırlayıp hissettiği korku bilincine çıkınca hıçkırarak ağlamaya başladı, duygunun gitmesine izin verdi ve sonunda rahatladı.
 
Sonra ne oldu dersiniz?
  
Aradan 15 gün kadar geçmişti ki beni aradı.
 
“Özlem hanım, ne oldu biliyor musunuz? Oğlum yine yurt dışına iş seyahatine gitti ve ben, gün içinde onun gittiğini tamamen unuttum. O da beni aramayı unuttu ve ben bunu ancak ertesi gün fark ettim. Kendi kendime güldüm. Yıllardır kendimi ilk defa bu kadar rahat hissediyorum, çok teşekkür ederim.” dedi.
 
Herkesin fakında bile olmadığı korkularının yönetiminden kurtulması dileğiyle...
  
Sevgiyle...
 
 
Dünyanın her yerinden online seans ile danışmanlık alabilirsiniz. Duygu Dengeleme çalışması hakkında bilgi ve randevu almak için ozlmhatipoglu@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.

Kişisel gelişim hakkında hazırladığım videoları izlemek isterseniz, youtube kanalıma abone olabilir, paylaşımlarımdan haberdar olmak için, instagramdan ozlem_hatipoglu adıyla takip edebilirsiniz. Bu yazının altında bulunan simgeleri tıklayarak sosyal medya hesaplarıma ulaşabilirsiniz.