DANIŞAN GÖRÜŞÜ 27
Yaşamımı sadece çalışmaktan ibaret bir hale sokup, tüm içsel ve dışsal sıkıntılardan ofise sığındığım uzun yıllardan sonra bir gün dilime "Allahım kalbime, dilime ve zihnime iyilik ver" duası yerleşti.
Nereden, nasıl, neden geldiğini bilemediğim bu duayı haftalarca hiç farkında olmadan tekrar ettim.
Bu arada ofiste terör estirmeye, hırsla ve hiç durmadan çalışmaya ve hayatı herkese zindan etmeye devam ediyordum. Ama bu dua beni içten içe sarmaya başlamıştı.
Ardından hayatımdan biri çıktı, ben tabii ki kendimi değil onu suçladım. Ama bir yandan da -belki de yine bu duanın etkisiyle- emin olamıyordum ve bu kaybı yaşatan suçlu kim bulmalıydım. Bu saplantı aslında hiç düşünmeyeceğim bir şey yapmama neden oldu ve bir arkadaşım vasıtasıyla Özlem Hanım'dan görüş almaya karar verdim.
O görüşmede bu sorunu neredeyse hiç anlatmadım, öyle bir ihtiyaç duymadım çünkü Özlem Hanım beni yüzeydeki dalgalarla oyalanmaktan kurtarıp daha derinlere çekti. 3 görüşme sonunda kendime yabancı biri olmaktan çıkmış tüm iyilikleri ve kötülükleriyle kim olduğumu anlayabilmiştim. Elbette bu sihirli bir değnek değil; çok istemek, çok dinlemek, çok okumak kısaca emek vermek gereken bir yolculuk. 8 ayda kendime doğru acı-tatlı bir yol kat ettim, daha da gidecek uzun bir yol var ama Duygu Dengeleme muhteşem bir başlangıç noktası oldu benim için.
Özlem hanım uzaktan da olsa hala bana destek vermeye devam ediyor ve biliyorum ki çıkmaz bir yolda yine elimden tutacak insanlardan biri o. İnanıyorum bunu isteyen herkesin karşısına da tam ihtiyacı olduğu anda çıkacak... Sevgilerimle,
Funda Aydın